Showing posts with label günlük geziler. Show all posts
Showing posts with label günlük geziler. Show all posts

October 28, 2009

Kavacık - Çamlı

Sonbahar en gözde mevsimim, ayladan Ekim. Harika bir pazar sabahı. Buğulu, ıslak bir hava. Bornova Belediyesi Dağcılık Kulübü ile bir doğa yürüyüşü, hafiften bir macera. Yeni yüzler, sıcak yürekler. Ülkem insanı, canım ciğerim...




Siyah, iri taneli üzümüyle meşhur Kavacık köyüne Balçova'dan çevre yoluna girerek Limontepe kavşağı ile ulaşıyoruz. Önce Tırazlı, sonra vadi yamacına konmuş Kavacık köyüne varıyoruz. Kavacık'a yaylacık desek yeridir. Köy kahvesi, turist gören gözlerle dolu. Bakışlar bildik. Köy bakkalında üzüm çabuk bitiyor. Domatesler harika. Öğle yemeğim için iki iri ekşi yeşil kırmızı domates, zaman olsa oracıkta oturup yiyesim gelmişti. Kasa kasa üzümler geliyor, tadımlık aldım çünkü canım "ı" çok çekti. ;-)



Grup 39 kişi, sayı aldık. Köyden çıkıp vadiye indik. Düz bir yer, küçük bir ısınma egzersizi. A ve B grubu olarak ikiye ayrıldık. Bizi Çamlı köyüne götürecek olan vadiyi bulunca ceviz toplayarak, böğürtlen yiyerek birerli kol halinde yürüdük.



Nefis bir hava. Bağbozumu bize yarıyor. Asmasından alınan salkımın tadı bir başka...



B grubunda disiplin çok iyi. Yeni yüzler ve yeni isimler; Ahmet bey, Ersin bey, Selda hanım, Gözde hanım ve Ayşegül hanım... Çağlar beyi unutmayalım! Fotoğrafçıların fotoğrafını böyle çekerler ;-)



Yemek molasına kadar nasıl yürüdüğümü hatırlamıyorum. Bulutların üstündeydim. Oksijen delisi dizisini seyrediyordum. Soyadım Öncü ama artçılığı seviyorum, gizliden ve çaktırmadan işi Doktor Ersin beyin elinden aldım. Yoğun enerji, kaslar kendine geliyor. Yemek molasında diğer grupla buluştuk, ceviz ağaçlarının altında.



Aklıma ben bir ceviz ağacıyım şarkısı gelmedi değil ama rock yıllarım geride kalmıştı. Wooden Radar la ceviz topluyorum. Ağaçtan radarımın sesi yandaki atın anırtısına karışıyor. Nasıl betimleme ama ;-)))



Harika bir doğa, bol su. Çağlar bey suyun köylülerce kirletilmiş olabileceğini söyledi. Bu konuda dikkat etmeliyim. Etrafta birkaç köy var. Tam ceviz ve çadır mevsimi. Cevizleri kaçırmak istemiyorsanız ekim ortası harika.



Çadır kuracak güzel bir tarla buldum ama sormak gerek. Köylüler biraz haşin, kök söktüren çadır toplatan cinsinden. Allahtan bizde de kök pek sağlam. Bir taşla 3 kuş vurmak gibi bir huyum var. Bağbozumu, yağlı ceviz ve serin gecede uyku... Bağbozum"ü",ara bul uzumü... Yağlı ceviz, yemeyen ...riz.





B grubu harika bir iş yaptın. Çaylar Ahmet beyden. Tim lideri işin hakkını veriyor. Bizi güvenle son noktaya ulaştırıyor. Doktor Ersin beyde iyi bir iş yaptı. Hoş sohbet güzel bir günü bitirme burukluğu içinde sessizliğe gömüldük. Sorun yorgunluk değil! Keşke bitmese, hep doğada yürüsek...



yürüyüş süresi, 7 saat
yürüyüş mesafesi, 15 km
zorluk seviyesi, kolay


Şunu daha büyük bir haritada görüntüle: T003 Kavacik - Camli

September 8, 2009

Kavaklıdere - Gökdere Kanyonu

Eylül'ün ilk haftası sıcak bir cumartesi günü. Bornova metroda saat 9:15 te buluştuktan sonra Kavaklıdere köyüne giden 317 numaralı belediye otobüsüne bindik.



Son durakta fırından sıcakcık bir ekmek aldım. Daha önce hazırladığım yürüyüş ve dağ kurallarını içeren 7 Stars Trekking broşürü yürüyüş ekibine dağıtıldı. Ekip toplam 7 kişi.



Yürüyüş duasının ardından sabah serinliğinde (saat 10:05) Kavaklıdere köyünden yürüyüşümüze başladık. Yolun sol tarafı gölgelik. İlk saatler oldukça rahat. Birerli kol halinde yürümek istemiyorlar, koyu bir sohbet var. Saat 1 buçukta çeşmeye varmayı planladık. 15 dakikalık yürüyüşlerin sonunda 5 dakikalık molalar verdik. Katılımcıların bir kısmı acemi bir kısmı ise uzun süredir yürümüyor. Güzel, şimdilik düz yol, yüzler gülüyor.



İlk sol sağ kavisi haritada doğru yolda gittiğimizin işareti. Çınar ağacının dibinde dere kenarında mola veriyoruz. Kutsal Kitaptan bir bölüm okuyor Çağlar bize. Yol bu noktadan sonra iyice zorlaşıyor.



Orman Genel Müdürlüğü kontrolünden geçtik. Tabii eğer ormana giriş izniniz yoksa yandınız. Gerekli belgeleri gösterdik. ;-)))



Oldukça dik bir yamaçta çalışan ormancılarla karşılaştık. Aşağıya yuvarlanan kütükler, devrilen iri gövdeli çamlar; kontrollü kesim! İyi bir iletişim gerekli aksi tehlikeye açık bir durum. Biraz yüksek sesle selam veriyoruz. Keyifler hoşe.

Tempolu yürüyemeyen acemilerin yüzü değişiyor. Mırıltılar ve şikayetler çoğalınca kısa gibi görünen yüksek eğimli yangın yoluna saptık. Kritik önemli. Evet, iyi bir dağcı için kritik çok önemli... Doğa ile birlikte yürümenin en önemli kurallarından biridir bu. Kısa yola sapmak önceden planlanmamıştı. Böyle bir karar almam büyük bir hata idi. Bu bize, 1 saate yakın zaman ve değerli enerji kaybına mal oldu.



Nif zirvesi ile S4 arasındaki sırta vardıktan sonra görünen yola indik, yolun bittiği yerde dere yatağı ile aşağıya inmeye başladık. Yorgunluk ve susuzluk yüzünden ekip üyelerinden bir kısmı, iki temel kuralı çiğnedi. Onlara ucuza mal oldu. Dere yatağından sapan üç arkadaşın baçakları kanıyor, kan revan bize katıldılar. Neyse yola devam.

Kural 1: önünde yürüyen kişi ile göz temasını kaybetme, aranızdaki mesafeyi koru.
Kural 2: onun adımlarını takip et, aynı patikayı kullan.

Bir zaman sonra dere yatağının yanında çoban yolu beliriyor. Yol olmayan bölgede aşağıya doğru iyi bir iniş yaptık aslında. Kanyona varınca eski çeşmeye doğru yürümeye başladık, saat 15:00. Eski çeşmenin suyu çamurlu.



10 dakika sonra yeni çeşmenin gürül gürül akan suyuna kavuşuyoruz. Su buz gibi. Eller ayaklar yıkanıyor, sofra kuruluyor. Duadan sonra yemek paylaşılıyor. Herkes mutlu, bol bol fotoğraf ve sohbet.





Saat 17:00 de kanyonda aşağı doğru hareket ediyoruz. Daha önce yürüyüşe katılan kardeşim Adem önden gidiyor. Artık patika bulmakta zorluk çekmiyor. İyi bir "öncü" olmuş. ;-))) Karetaş'ta mola veriyoruz.



Köye 18:35 te varıyoruz. Köy kahvesinde çaylar yudum yudum... Gökdere'ye birkaç yıl önce gelmiştik. Bana göre çevre köylerin en iyisi. Otobüs geçikiyor, Eshot merkezi aradım. Köylüler 19:15 te gelir dediler. Bekledik, geldi. Klimalı otobüsümüzle evimizin yoluna koyulduk.

Küçük bir anektot: bu gibi kolay yürüyüşlere ilk defa katılanlar, gün sonu buna bir daha katılmayacağını gelip söyler. "çok zor, öldüm ya". Öyle de oldu. Ama ilk gece uykusundan sonra yoğun bir enerji bütün bedeni sarar. Bu yoğun enerji dönemi yaklaşık 10 gün sürer. İşte o zaman bana telefon açarlar "yine gidelim mi!" ;-))))

Uyarı: Doğa yürüyüşlerinde yürüyüş sırasında konuşmak yüksek miktarda enerji kaybına neden olur. Daha da önemlisi nefes alıp vermede düzensizliğe neden olduğu için ciğerlere ve kalbe zarar verir. Oksijenden en iyi şekilde istifade etmenizide engeller.

yürüyüş süresi, 8 saat
yürüyüş mesafesi, 18 km
zorluk derecesi, kolay


Şunu daha büyük bir haritada görüntüle: T002 Kavaklıdere - Gökdere

July 30, 2009

Gökdere Kanyonu - Kaynaklar



Güzel İzmir'in saklı bahçesine günübirlik bir yolculuk yaptık. Temmuzun son günleri, su buz gibiydi. Rotanın ortasında bir çeşme var, gürül gürül akıyordu. Gökdere Kanyonu oldukça güzel ve alımlı, içinde kalmak isteyeceksiniz.



Yürüyüşe Gökdere köyünden başlıyoruz. Buraya gelmek oldukça kolay. Belediye otobüsü kullandık. 2 kilometrelik bir yürüyüşten sonra kanyonun çıkışına inşa edilmiş su bendi ile karşılaşıyoruz. Kanyon burada başlıyor. Yok denecek bir eğimle yürüyoruz yolda, yaklaşık 10% civarı.



Kanyonda dere yatağının bir solunda bir sağında yola devam ettik. Küçük su gölcükleri buz gibiydi. Su içmek, ayaklarımızı suya sokmak ve dinlenmek için 5 dakikalık molalar verdik.





6-7 kilometre kanyonun içine girdikten sonra 2008 yılında betonu atılmış iki oluklu yeni çeşmeye varıyoruz. Burada yemek molası verdik.



Biraz uyumak isterdim burda ama yanımdaki acemiler izin vermediler. Yarım saatlik yavaş bir yürüyüşten sonra dere yatağının ortasında kocaman bir ceviz ağacın ile karşılaştık. Ceviz ağacından hemen sonra orman yolunu gördük. Ormancılar için açılmış yol, bir arabanın rahatlıkla hareket edebileceği genişlikte. Oturup arada bir haritaya bakıyorum, benimki hariç kimsenin cep telefonu çekmiyor. Sağdaki ilk yola değil biraz ilerde sağa sapan ikinci orman yolunu takip edip tımanışa başlıyoruz. Yolun sağında çok lezzetli böğürtlenleri tatmanızı tavsiye ederim.



Orman görevlileri ile karşılaştık, küçük bir testten geçtik. Tabii aramızda biri hariç kimse sigara içmiyor; ona da izin vermedim ayrıca. Yangın gölünde yüzmeyeceğiz, kırmızı bir suda kim yüzmek ister ki... Kamp yapmıyoruz, sadece günlük bir yürüyüş. Kurallara uyduğumuz onaylandı. Yola devam. Her şakanın gerçek bir tarafı olduğu kesin, aslında bu sorgulama 10 saniye ya sürdü ya sürmedi. Ama benim için çok önemliydi. Bir, yazın ormana giriş yasağı var, kamp yasak ama günlük yürüyüş olabilir. İki, yaz ve kış sigara içmek ve çöp atmak yasak. Üç, orman yangınları için alınan tedbirler doğrultusunda inşa edilen yangın havuzu yüzmeye uygun değil ve oldukça tehlikeli. Orman yolu yaklaşık 3 kilometre ve 25% eğimli. Yangın gölüne varıyoruz. Daha sonra Kaynaklar köyüne doğru inmeye başladık. Yaklaşık 5 kilometre sonra köye inen uygun bir patika bulup yoldan çıkmanız gerekir. Biz patika bulamadık. Köyü solumuzda görünce biraz geç kalmıştık çünkü dik ve kayalık bir yamaç vardı aramızda. Biraz geriye gidip bir patika bulduk.



Yolculuğumuz toplam 8 saat sürdü. Yaklaşık 17 kilometre yürüdük. Dört kişiydik, üç kişi oldukça acemi. Tabi doğa çarptı arkadaşları; kanyonda eğlendiler, tırmanışta şiştiler. Kaynaklarda otobüs durağı muhtarlığın hemen yanında, beklerken çocuklar bostandan yeni gelmiş karpuz ikram ettiler. Harikaydı... Bu rotayı daha önce deneyip, bilgisini bizimle paylaşan Çağlar beye ve ekibine teşekkürler.


Şunu daha büyük bir haritada görüntüle: T001 Gokdere - Kaynaklar