Eylül'ün ilk haftası sıcak bir cumartesi günü. Bornova metroda saat 9:15 te buluştuktan sonra Kavaklıdere köyüne giden 317 numaralı belediye otobüsüne bindik.
Son durakta fırından sıcakcık bir ekmek aldım. Daha önce hazırladığım yürüyüş ve dağ kurallarını içeren 7 Stars Trekking broşürü yürüyüş ekibine dağıtıldı. Ekip toplam 7 kişi.
Yürüyüş duasının ardından sabah serinliğinde (saat 10:05) Kavaklıdere köyünden yürüyüşümüze başladık. Yolun sol tarafı gölgelik. İlk saatler oldukça rahat. Birerli kol halinde yürümek istemiyorlar, koyu bir sohbet var. Saat 1 buçukta çeşmeye varmayı planladık. 15 dakikalık yürüyüşlerin sonunda 5 dakikalık molalar verdik. Katılımcıların bir kısmı acemi bir kısmı ise uzun süredir yürümüyor. Güzel, şimdilik düz yol, yüzler gülüyor.
İlk sol sağ kavisi haritada doğru yolda gittiğimizin işareti. Çınar ağacının dibinde dere kenarında mola veriyoruz. Kutsal Kitaptan bir bölüm okuyor Çağlar bize. Yol bu noktadan sonra iyice zorlaşıyor.
Orman Genel Müdürlüğü kontrolünden geçtik. Tabii eğer ormana giriş izniniz yoksa yandınız. Gerekli belgeleri gösterdik. ;-)))
Oldukça dik bir yamaçta çalışan ormancılarla karşılaştık. Aşağıya yuvarlanan kütükler, devrilen iri gövdeli çamlar; kontrollü kesim! İyi bir iletişim gerekli aksi tehlikeye açık bir durum. Biraz yüksek sesle selam veriyoruz. Keyifler hoşe.
Tempolu yürüyemeyen acemilerin yüzü değişiyor. Mırıltılar ve şikayetler çoğalınca kısa gibi görünen yüksek eğimli yangın yoluna saptık. Kritik önemli. Evet, iyi bir dağcı için kritik çok önemli... Doğa ile birlikte yürümenin en önemli kurallarından biridir bu. Kısa yola sapmak önceden planlanmamıştı. Böyle bir karar almam büyük bir hata idi. Bu bize, 1 saate yakın zaman ve değerli enerji kaybına mal oldu.
Nif zirvesi ile S4 arasındaki sırta vardıktan sonra görünen yola indik, yolun bittiği yerde dere yatağı ile aşağıya inmeye başladık. Yorgunluk ve susuzluk yüzünden ekip üyelerinden bir kısmı, iki temel kuralı çiğnedi. Onlara ucuza mal oldu. Dere yatağından sapan üç arkadaşın baçakları kanıyor, kan revan bize katıldılar. Neyse yola devam.
Kural 1: önünde yürüyen kişi ile göz temasını kaybetme, aranızdaki mesafeyi koru.
Kural 2: onun adımlarını takip et, aynı patikayı kullan.
Bir zaman sonra dere yatağının yanında çoban yolu beliriyor. Yol olmayan bölgede aşağıya doğru iyi bir iniş yaptık aslında. Kanyona varınca eski çeşmeye doğru yürümeye başladık, saat 15:00. Eski çeşmenin suyu çamurlu.
10 dakika sonra yeni çeşmenin gürül gürül akan suyuna kavuşuyoruz. Su buz gibi. Eller ayaklar yıkanıyor, sofra kuruluyor. Duadan sonra yemek paylaşılıyor. Herkes mutlu, bol bol fotoğraf ve sohbet.
Saat 17:00 de kanyonda aşağı doğru hareket ediyoruz. Daha önce yürüyüşe katılan kardeşim Adem önden gidiyor. Artık patika bulmakta zorluk çekmiyor. İyi bir "öncü" olmuş. ;-))) Karetaş'ta mola veriyoruz.
Köye 18:35 te varıyoruz. Köy kahvesinde çaylar yudum yudum... Gökdere'ye birkaç yıl önce gelmiştik. Bana göre çevre köylerin en iyisi. Otobüs geçikiyor, Eshot merkezi aradım. Köylüler 19:15 te gelir dediler. Bekledik, geldi. Klimalı otobüsümüzle evimizin yoluna koyulduk.
Küçük bir anektot: bu gibi kolay yürüyüşlere ilk defa katılanlar, gün sonu buna bir daha katılmayacağını gelip söyler. "çok zor, öldüm ya". Öyle de oldu. Ama ilk gece uykusundan sonra yoğun bir enerji bütün bedeni sarar. Bu yoğun enerji dönemi yaklaşık 10 gün sürer. İşte o zaman bana telefon açarlar "yine gidelim mi!" ;-))))
Uyarı: Doğa yürüyüşlerinde yürüyüş sırasında konuşmak yüksek miktarda enerji kaybına neden olur. Daha da önemlisi nefes alıp vermede düzensizliğe neden olduğu için ciğerlere ve kalbe zarar verir. Oksijenden en iyi şekilde istifade etmenizide engeller.
yürüyüş süresi, 8 saat
yürüyüş mesafesi, 18 km
zorluk derecesi, kolay
Şunu daha büyük bir haritada görüntüle: T002 Kavaklıdere - Gökdere
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
Harika bir yazı ve yürüyüş olmuş. Bu yolu daha önce birkaç kez yürümüş birisi olarak herkeze tavsiye ederim.
ReplyDeleteÇağlar
http://caglar.ca